23 Mart 2012 Cuma

"Gelenekten Geleceğe Mülkiye" Seçim Bildirgesi







GELENEKTEN GELECEĞE MÜLKİYE




Değerli Mülkiyeliler,

Türkiye’nin en önemli eğitim kurumlarından biri olan Siyasal Bilgiler Fakültesi, değişime, yeniliğe ve mücadeleye yatkın akademik kadroları ve öğrenci gençliğiyle Mülkiyeliler Birliği örgütlenmesinin en önemli bileşenlerinden biridir. Öte yandan akademiyle ve öğrenci gençlikle “mesafeli” olagelmiş devlet kurumlarında ya da özel sektörün çeşitli kademelerinde görev alan çok sayıda değerli Mülkiyeli vardır. Mülkiyeliler Birliğinin sorumluluklarını yerine getirirken bu bilgiyi dikkate alması ve zaafa dönüştürmeksizin bu bileşimden beslenme yollarını bulması gerekiyor. Mülkiyeliler Birliği bu niteliğiyle, gerek diğer mezun birlikleri ya da meslek örgütlerinden, gerekse diğer demokratik kitle örgütlerinden farklı bir dayanışma mecrasıdır. Birliğimiz; bütçe desteği aldığı kaynakların sınırlarını aşmakta zorlanan, proje bazlı ve yönlendirilmeye açık yapılanmalardan da farklıdır. Demokratikleşmenin, bizzat toplumun içinden gelişen mücadelelerle gerçekleşeceğini savunur.  
Tarihimizde, düşünsel, kültürel ve politik mücadele birikimine dikkate değer bir katkı sunduğumuz “anlar” hep vardır. Mülkiyeliler Birliğinin, üyelerine ve topluma karşı sorumluluğu, bu “anların” çoğaltılmasını; emekten, özgürlüklerden, toplumsal barıştan, adaletten, insanca ve hakça yaşamdan yana demokrasi güçlerine, yeniden ve kararlılıkla dâhil olunmasını gerektiriyor. Mülkiyeli gençliğin baskı ve yıldırma politikalarıyla olduğu kadar, “cemaat örgütlenmeleri” gibi istismar yapıları ile mücadelede desteklenmesinin yolu da buradan geçiyor.
Türkiye’de, düşünce ve ifade özgürlüğünün gasp edildiği, ekonomik, sosyal ve siyasal haklar alanının kaygı verici ölçülerde daraltıldığı, medya, sendikalar, demokratik kitle örgütleri ve üniversiteler üzerindeki baskının giderek ağırlaştığı bir dönem yaşanıyor. Amacı, askeri vesayet sistemine ve derin örgütlenmelere son vermek olarak tanımlanan operasyonlarda, kilit isimler ve en yaygın biçimde işaretlenen suç odakları teğet geçiliyor; organize suçlar münferitleştirilirken, “parasız eğitime hayır” diyen öğrenciler, bir gecede “icat edilmiş” örgütlerin üyesi olmak suçuyla ve onlarca yıl hapis cezası istemiyle yargılanıyor. Devletin en yetkili ağızları üniversite kürsülerini, kültür sanat çevrelerini ve üretimlerini terörün kaynağı olarak sorumsuzca işaret ediyor ve hedef haline getiriyor. Devlet, medyanın da etkin ittifakıyla, Kürt sorununun çözümünde “şiddet”i tek seçenek olarak sunuyor ve Türkiye “barış” ihtimalinden her geçen gün daha da uzaklaşıyor. “Büyüyen” ve kişi başına milli geliri dikkate değer biçimde artmış görünen Türkiye’de, her nasılsa, halkımız giderek yoksullaşıyor, yoksulluk süreğenleşen ve kuşaktan kuşağa aktarılan bir nitelik kazanıyor.
Öte yandan, feminist aktivistler ve kadın örgütleri dışındaki demokratik kitle örgütlerinin gündemlerinde fazla yer bulamayan kadına yönelik şiddet ve “kadın katli” -son beş yılda yüzde bin dört yüz gibi- dehşete düşürecek oranlarda artıyor. Evi, sokağı, işyerini kadınlar bakımından dehşet mekânlarına dönüştüren “eril saldırganlıktaki” bu artışı, sosyolojik bağlamına yerleştiren; savaşla, militarizmle, yükselen milliyetçilikle, erkek ve kadın işsizliğiyle ilişkilendiren toplumsal analizler yeterince yapılamıyor ve doğal olarak çözüm geliştirilemiyor. Kadınlar öldükleriyle, kimsesizleştikleriyle ya da yoksullaştıklarıyla kalıyor ve çok isabetle söylendiği gibi “kıyamet filan kopmuyor”.
Bütün bu gelişmelerin yaşandığı bir dönemde, Mülkiyeliler Birliği gibi, entelektüel ve moral ağırlığa sahip örgütlenmelerin sorumluluklarını hatırlamaları ve harekete geçmeleri zorunludur. Mülkiye topluluğunun, yıpratıcı bir iç çekişmeye kilitlenmiş, içine kapanmış ve toplum hayatına müdahil olma sorumluluğunu önemli ölçüde göz ardı etmiş “sözsüz” bir topluluk olma lüksü yoktur. Bu sorunların hiçbiri, yeni bir Genel Kurul için gün sayan Mülkiyeliler Birliğinin menzili dışındaki sorunlar değildir. Mülkiye, Türkiye’den Sorumludur! Ne var ki, bu sorumluluğun yeniden tarif edilmesi, şoven ve içeriksiz bir bağlılık anlayışından kurtarılarak yeni bir ufuk çizgisine işaret eden bir anlamla donatılması da gerekiyor. Mülkiye, Türkiye’den, demokratik katılım temelinde örgütlenmiş bir toplum hayatının vazgeçilmez unsurları arasındaki dayanışma platformlarından biri olarak sorumludur.
Mülkiye topluluğu Mülkiyeliler Birliğini bu sorumluluklar çerçevesinde önemsediği kadar, aynı sıralardan, aynı sınavlardan geçmiş ve bugün de aynı kurumlarda hayat mücadelesini sürdüren insanların sade aidiyet duygusuyla da önemseyen bir topluluktur. Mülkiyeliler Birliğini kafe, restoran, bahçe, teras gibi mekânlarındaki aşina yüzlerle ve sosyalleşme ihtiyacının karşılanmasıyla ilişkili olarak önemseyen üyelerin huzur, sükûnet ve samimiyet talepleri ayrıca önemlidir. Birlik çatısı altında süregiden olumsuz tartışmanın bu aidiyet duygusunu zedelediği ve üyeleri uzaklaştıran bir etki yarattığı açıktır. Konur Sokak’taki Mülkiye Lokali sadece Mülkiyelilerin değil, bir biçimde yolu Ankara’dan geçmiş sayısız yurttaşın, Ankara’ya “kent” kimliği kazandıran mekânlardan biri olarak bildiği, bağlandığı ve özlediği bir mekândır. Mülkiyeliler Birliği bu anlamda da korunup gözetilmesi, mezun ve öğrencilerimizin yanı sıra, dostlarımızın sosyal, kültürel ve siyasal üretimlerine katkı sunacak biçimde geliştirilerek geleceğe taşınması gereken çok özel bir yerdir ve hep öyle olacaktır.
Değerli Mülkiyeliler,
Mülkiyeliler Birliği bizleri bir araya getiren biricik örgütümüzdür. Ne var ki, ortak aklımızın ve ortak dilimizin mekânı olma potansiyeline sahip Mülkiyeliler Birliği, örgüt karakterini yitirmek üzeredir. Her türlü muhalefeti sindirmeye kararlı ve eleştiriye tahammülsüz bir siyasal iktidarın, baskıcı ve anti-demokratik uygulamalarını olanca ağırlığıyla sürdürdüğü bir dönemde bu çözülmeye engel olamazsak, otoriter eğilimler, ırkçılık, nefret söylemleri ve faşizm karşısında açık ve kırılgan bir zemin oluşturan örgütsüz toplum yapısının kökleşmesine de engel olamayız. Bu çerçevede en acil ve yaşamsal görev, Birlik çatısı altındaki gerilimli,  çatışmacı ortama ve kavga diline son vermektir. Bu niyet çerçevesinde, Mülkiyeliler Birliği yönetimine talip olma amacımızı, geleceğe dair düşüncelerimizi ve programımızı aşağıda değerlendirmenize sunuyoruz.

1. Dernek İçi Barışın Sağlanması ve Temel Tartışma Konularına Yaklaşımımız


Öncelikle Barış Diline İhtiyacımız Var…

Sorunlarımızı tartışırken, şubelerden ve üyelerden gelen önerileri ya da projeleri ele alırken birbirimize “güven” duymayı, kuşkucu ve karalayıcı olmamayı en temel ilke olarak sahipleneceğiz. Çünkü, güvensizliğin ve kuşkuculuğun barış dili inşa etmenin önündeki en önemli engel olduğuna, örgüt içi iletişimi kilitlediğine ve politik yönden gerici bir tutum içerdiğine inanıyoruz.


 “Mülkiyeli” Kimliğini Barışçı ve Çözümden Yana Bir Tavırla Yeniden İnşa Etmek Gerekiyor…


  Mülkiye topluluğunun kamusal yüzünü oluşturan kurumsal web sayfamızı geçmiş dönemlerin kavgalarını sürdüren, suçlamalar içeren metinlerden ve çatışmacı dilden arındıracağız. Geçmiş olaylar ve çatışmalı konuların seyri hakkındaki kurumsal açıklamaları ve ilişkili belgeleri genel kamusal erişime kapatarak, sadece üye kimliğiyle giriş yapıldığında görülebilecek biçimde ve yalnızca bilgi edinmeyi dileyen üyeler için erişime açık tutacağız. Sosyal medyanın farklı platformlarında ya da kurumsal web sayfalarımızdaki, Birlik içi çatışmanın ağırlığını kamuya yansıtan, rencide edici açıklamaların kaldırılması için ilgililerle görüşeceğiz. Sanal ya da gerçek yaşam alanlarında Birliğimizin üyelerine yönelmiş rencide edici,  karalayıcı tutumları asla sahiplenmeyeceğiz.


 Uzlaştırma Çabası İçin Girişimlerde Bulunacağız…

Yargı sürecindeki çatışmalı konularda, tarafları, davalarını karşılıklı olarak geri çekmeye davet edeceğiz. Bu konuda, gerekirse, Mülkiye topluluğunun akil ve yapıcı tavırlarıyla tanınan üyelerinden de destek alarak sorunları, Birliğin çıkarlarını gözeten bir anlayışla ve Birlik çatısı altında çözüme kavuşturacağız.
                                                                                         
Kazan A.Ş. Genel Kurulu’nu Derhal Gerçekleştireceğiz…

25 Mart 2012’deki Genel Kurul’u takiben, Kazan A.Ş. Genel Kurulu’nu derhal gerçekleştireceğiz. Yeni üyeleri müzakereci bir yaklaşımla belirleyecek ve hisse devirlerini tamamlayacağız. Bu konuda ön çalışma yapılmış ve Kazan A.Ş.’de kilitlenmeye yol açan sorunların mahiyeti değerlendirilmiştir. Kazan A.Ş. Genel Kurulunun zamanında yapılması ve yetki devrinin gerçekleştirilmesi konusunda gereken her şey zamanında yapılacaktır. Mülkiyeliler Birliği Vakfı’ndaki “yetkili üye” sorunu da hukuk çerçevesinde çözüme kavuşacaktır.


Dernek Binalarımızın Yenilenmesinde “Müzakere” Esas Olacak…

Mekân deneyiminin sadece bedensel değil, zihinsel ve kültürel bir deneyim olduğunu savunuyor, mekânların demokratik etkileşime imkân tanıması gerektiği bilinciyle hareket ediyoruz. Dernek binalarımızın nasıl yenilenebileceği konusunu sadece üyelerimizin değil, Ankaralıların, ilgili tüm toplum kesimlerinin, Mimarlar Odası ve meslek birliklerinin katılımıyla yeniden müzakere edeceğiz. Birliğimizin itibarına güç katacak, ihtiyaçlarına cevap verecek, nezih ve demokratik bir mekâna kavuşmak için “ortak karar” mekanizmalarını işletmekte kararlı olacağız.


   Şubelerle İlişkilerimizde Kapsamlı Bir Yapılanmaya Gideceğiz…

Mülkiyeliler Birliği, farklı illerdeki şubelerinin varlığından güç alan, Türkiye’nin dört bir yanındaki şubeleri ile gurur duyan bir örgütlenmedir. Bu nedenle, şubelerle ilişkilerde ve şubelerin sorunlarının çözümünde öncelik verilecek tek şey, şubelerden gelen görüşler ve çözüm önerileridir. Birliğimizin ve üyelerinin çıkarını her şeyin üzerinde tutacaklarından emin olduğumuz, zaman ve emek koyarak Genel Merkez’den uzakta fedakârca örgütümüze güç katan şube yönetimlerine ve şubelerdeki üyelerimize güven duyacağız; projelerini en hızlı biçimde hayata geçirmeleri için destek olacağız. Şubelerle ortak sosyal, kültürel ve bilimsel etkinliklerde bulunarak Birliğimizi güçlendireceğiz.

2. Siyasal Bilgiler Fakültesi ile İlişkiler


  Uzman Görüşü Oluşturulmasına Katkıda Bulunacağız…


Gündemdeki temel ulusal ve uluslararası toplumsal meselelerle ilgili olarak, bu alanlarda uzman öğretim üyelerimizin çalışmalarını, yayımladıkları kitap ve makaleleri düzenli olarak izleyecek ve tanıtılmasına çalışacağız. Bu sayede, medyanın popüler uzman figürlerinin görüş ve düşünce alanında oluşturduğu “dışlayıcı” pratiğe alternatif oluşturacak uzman görüşlerinin toplumsal dolaşıma girmesine katkıda bulunacağız. Bu amaçla, söyleşiler, kongre ve konferanslar düzenleyecek, yapılan bilimsel etkinliklerin birikimini yayına dönüştürerek kalıcı kılacağız. Üyelerimizin entelektüel donanımlarını ve eleştirel düşüncelerini geliştirmelerine bu yolla da katkıda bulunacağız.

  • Birliğimizin varlık nedeni ve Mülkiye değerlerinin sürekli yeniden üretildiği başlıca kurumlardan birisi olan Fakültemizin ihtiyaçları temelinde ilişkilerimizi güçlendireceğiz.
  • Fakültemizin entelektüel performansına çok önemli katkıları olan, SBF dışındaki okullardan mezun olmuş SBF Öğretim Üyelerinin, Birlik faaliyetlerine de katılmalarını sağlamaya çalışacağız.
  • Mülkiye değerlerinin yaratılmasında ve geliştirilmesinde büyük katkıları bulunan eski hocalarımızı ve deneyimli Mülkiyelileri, Fakültemizin desteğiyle, Birliğimizce organize edilecek “Mülkiye Dersi” adı altında her dönem başlangıcında öğrencilerimizle ve mezunlarımızla buluşturacağız.
  • “Mülkiye Tarihi” çalışmalarına kaldığı yerden devam edeceğiz.
  • Entelektüel ilgileri yüksek, başarılı öğrencilerin SBF’yi tercih etmelerini sağlamak için, Fakültemiz ile eşgüdümlü biçimde, gerekli tanıtım ve özendirme çalışmalarını örgütleyeceğiz.
  • Fakültenin bir diğer bileşeni olan SBF çalışanlarının da Mülkiyeliler Birliği etkinliklerine katılımlarını ve Mülkiyeliler Birliği sosyal tesislerinden yararlanmalarını sağlayacağız.

3. SBF Öğrencileri ve Yeni Mezunlarla İlişkiler


Öğrencilerimizin Dernek’te Temsilini Sağlayacağız…


Dernek Yönetim Kurulu’nda asıl ya da yedek üye olarak en az bir yüksek lisans/doktora öğrencisine yer vereceğiz. Sosyal, bilimsel ve kültürel amaçlı öğrenci topluluklarıyla ilişkinin güçlendirilmesi için Yönetim Kurulu toplantılarına SBF öğrenci temsilciliğinin her öğretim yılı başında belirleyeceği bir öğrencinin, görüş alışverişinde bulunmak üzere gözlemci sıfatıyla katılmasını sağlayacağız. 

Burs Komitesi Oluşturacağız… 


Mülkiyeliler Birliği burs fonunun daha kurumsal hale getirilmesi ve bursların özellikle Fakülte’ye yeni başlayan öğrencilere yönelik olarak yaygınlaştırılması için çalışacağız. Burs miktarının daha uygun hale getirilmesi için çalışmalara devam edeceğiz. Burslu öğrencilerin, hem öğrencilikleri döneminde hem de mezuniyetten sonra Mülkiyeliler Birliği ile daha yakın ilişkiler içinde olmalarını ve faaliyetlerimize aktif katılabilmelerini sağlayacağız.


Öğrenci Topluluklarıyla İlişkileri Geliştireceğiz...


Düşünce, kültür ve sanat alanlarında ya da sportif amaçlarla kurulmuş toplulukların faaliyetlerine mali olanaklar çerçevesinde destek olacağız. Bu tür toplulukların kurulması ve sürdürülmesini teşvik edeceğiz ve bu konuda rehberlik yapacağız. Topluluk faaliyetlerinin kamuoyuna, gösteri, yayın, konferans, festival vb. yollarla ulaştırılması konusuna öncülük edeceğiz ve destek sağlayacağız. Birlik ve Öğrenci Toplulukları arasındaki ilişkilerde kopukluk yaşanmaması ve sorunlara zamanında müdahale edilebilmesi için, Birlik Başkanı ve/veya İkinci Başkan’la, her öğretim döneminde en az iki kez olmak üzere, topluluk temsilcilerini düzenli olarak bir araya getireceğiz.


Mülkiye Öğrenci Yurdu'nun İnşası Projesi'nde Aktif Çalışacağız...


Mülkiye hazırlık sınıfı öğrencilerine yönelik öğrenci yurdu kurulması yönünde Dekanlığımızın yaptığı ön incelemelere ve ileriye dönük çalışmalara katkıda bulunacağız. Yönetim kurullarımızın konuyu müzakeresi çerçevesinde, okul yönetimince oluşturulan bu niyetin projelendirilmesi aşamasında, Birlik olarak aktif sorumluluk alacağız. Bu sayede, üniversitemizin Gölbaşı Yerleşkesi’nde eğitimlerine başlayan hazırlık sınıfı öğrencilerinde Mülkiyelilik bilincinin oluşmasına ve aidiyet duygusunun yaratılmasına katkıda bulunulacağı gibi, farklı illerden Ankara’ya gelen öğrencilerimizin hazırlık sınıfındaki en temel sorunlarından biri olan barınma ve ulaşım sorunlarına da kalıcı bir çözüm yaratılabilecektir. Gölbaşı Yerleşkesi’nde kurulması düşünülen Mülkiye Hazırlık Yurdu, öğrencilerin yabancı dil eğitiminin başarısını artıracak ve öğrencilerimizin çalışma hayatına daha donanımlı bir başlangıç yapmalarına olduğu kadar, dil avantajına sahip birer dünya vatandaşı olmalarına da katkıda bulunacaktır.


Hukuki Destek Birimi'ni Kuracağız...

Mülkiye dostu hukukçulardan oluşturulması planlanan Hukuki Destek biriminin, gözaltına alınan, tutuklanan ya da hüküm giyen öğrencilerin hak arayışlarına destek olmasını sağlayacağız ve gerektiğinde müdahil avukatlar aracılığıyla bu süreçlerde öğrencilerimize yardımcı olacağız. Tutuklu ve hükümlü öğrencilerin eğitimlerini sürdürme haklarını destekleyeceğiz. Kitap, ders notu gibi eğitim materyali yardımına ihtiyaç duymaları durumunda, Fakülte ve diğer öğrencilerle işbirliği içinde öğrencilerimize destek olacağız.


Mülkiyeliler Birliği İstihdam Yönlendirme Merkezi'ni (MİM) Yeniden Faaliyete Geçireceğiz...

4904 sayılı Türk İş Kurumu Kanunu’nun Özel İstihdam Bürolarına ilişkin hükümleri çerçevesinde kurulmuş olup, mevcut yönetim tarafından hiçbir gerekçe gösterilmeden ve açıklama yapılmadan kapatılan Mülkiyeliler Birliği İstihdam Yönlendirme Merkezi’ni (MİM) yeniden yapılandıracak ve faaliyete geçireceğiz. Mülkiye mezunlarının özgeçmiş ve nitelik bilgilerinin bulunacağı web sitesi üzerinden, seçili özel sektör kuruluşlarında işe yerleştirilmelerine yardımcı olacağız. Farklı kuşaktan mezunlarımızın istihdam olanaklarını artırmak, nitelik ve deneyimlerine uygun iş bulmalarına destek olmak temel hedefimiz olacak. Bu hedef doğrultusunda;

  • Mezunlarımızın Kamu Personeli Seçme Sınavı ile yazılı/sözlü kurumsal sınavlar hakkında bilgilendirilerek yönlendirilmeleri,
  • Kamu kurumlarının sınavlarında mezunlarımızın başarı durumları ve haklarının etkin bir şekilde izlenmesi, 
  •  Öğrenci ve mezunlarımıza yönelik bilgilendirme toplantıları, kurs ve seminer gibi eğitim etkinliklerinin gerçekleştirilmesi, 
  • Öğrenci ve yeni mezunlarımızın iş yaşamı hakkında bilgilendirilmesi, istihdama ilişkin gereksinimlerinin önceden tespiti ve giderilmesi, 
  • Öğrencilerimize kamu kurumlarında ve seçili özel sektör kuruluşlarında staj yapma olanağının sağlanması, 
  • Mülkiye İstihdam Merkezi’nin faaliyetlerinin Fakültemizle birlikte ve akademisyenlerimizin katılımıyla yürütülmesi konularında girişimlerde bulunacağız. 

4. Mülkiye Spor


Köklü bir geçmişe sahip olan kulübümüzün, çağın gereklerine uygun bir yönetim anlayışına ve Mülkiye Spor’un hak ettiği değere kavuşması için harcanan çabalara katkı sunacağız. Kulübün, ileriye dönük kapsamlı ve gerçekçi hedefler çerçevesinde yönetilebilmesi için düzenli bir gelire kavuşması konusunda çalışma yapacağız; yıllar içinde birikmiş borçlarının ödenmesi için kaynak araştıracağız. Birlik ile Kulüp arasında, yönetimlere, kişilere ve dönemlere bakılmaksızın kalıcı bir birlikteliğin inşası için çalışma yapacağız.

5. Toplumsal ve Siyasal Sorumluluklarımız


“Mülkiye, Türkiye’den Sorumludur!” anlayışının yerleşmesi için mücadele edeceğiz…  


Mülkiyeliler Birliği, 1946 yılındaki kuruluşundan bu yana, kendisini sıradan bir mezun derneği olarak görmemiş, söylemimizde ve tüzüğümüzden başlayarak bütün metinlerimiz ve pratiklerimizde, topluma karşı sorumluluk önemli bir ağırlığa sahip olmuştur. Mülkiyeliler Birliği, öğrencisiyle, akademisyeniyle, eski ve yeni kuşak mezunlarıyla, eleştirel düşünceden yana, siyasal iktidarlarla mesafeli ve halkın çıkarlarını gözeten, Cumhuriyetimizin devrimci demokratik değerlerini, laik ve sosyal bir hukuk devleti olma idealini, kazanımlarını sahiplenen bir örgütlenmedir.


Mülkiyeliler Birliği, belirttiğimiz nitelikleri aşındıran iktidar uygulamalarına karşı duran, emekçi kesimlerin mücadelelerini ve kazanımlarını sahiplenen, bu kazanımların çoğaltılarak geleceğe taşınmasını dert edinen bir geleneği paylaşır. Örgütsüz toplumların/toplulukların hukuksuzluk karşısında güçsüz olacağının ve örgütsüzlüğün bizatihi hukuksuzluğu besleyen zemin olduğunun farkındaki bir gelenektir bu. Geleneğimize bağlı olarak;

  • Toplumun doğru bilgilendirilmesi ve politikaların kamu yararına oluşturulmasına katkı sağlayacağız… Ülke ve dünya gündeminde yer alan konularda tartışma platformları oluşturmaya devam edeceğiz,
  • Ulusal ve uluslararası sorunların tespiti ve çözümüne yönelik kurumsal girişimlerimizi artıracağız… Üyelerimiz ve Fakültemiz tarafından yapılacak çalışmalara kurumsal destek sağlayacağız, her türlü akademik etkinliği destekleyeceğiz, ulaşılan sonuçları toplumla paylaşacağız, 
  • Ülke gündemine ilişkin konularda, üyelerin ve Fakülte öğretim üyelerinin desteği ile oluşturulan “Mülkiye Görüşleri”ni ulusal kamuoyuna etkin bir biçimde yansıtacağız, 
  • Demokrasi mücadelesinin ve toplumsal muhalefetin en önemli sacayakları olan Demokratik Kitle Örgütleri, Meslek Örgütleri ve Sendikalarla ilişkileri güçlendireceğiz. Bu ilişkilerde Mülkiye Topluluğunun bilgi üretimi potansiyelinin yarattığı öncü ve moral güç desteğiyle Mülkiyeliler Birliği’nin rolünü artıracağız, 
  • Neoliberal ekonomi politikalarının yoksullaştırdığı ve güvencesizleştirdiği geniş kitlelerin tarafında olmanın bilinciyle, insanların en temel hakları olan barınma, eğitim, sağlık, ulaşım vb. hakları için sürdürülen mücadelelere kararlılıkla dahil olacağız, 
  • Ülkemizdeki sınıfsal, dinsel, dilsel, etnik ve toplumsal cinsiyet temelindeki tüm ayrımcılıklar konusunda hukuksal, siyasal, toplumsal ve yönetsel açılımlar getirmek üzere “özel çalışma grupları” oluşturacağız, mevcut çalışma gruplarının etkinliğini artıracağız, 
  • Yaşadığımız ortak çevrenin ve çevrenin doğal unsurlarının korunması için gerekli çabayı göstereceğiz, çevre sorunlarıyla ilgili etkinliklere aktif katılım sağlayacağız. Ülkemizde bu yönde çalışan diğer kuruluşlarla işbirliği yollarını araştıracağız.

Değerli Mülkiyeliler,
Mülkiyeliler Birliği yönetimine hem sade bir aidiyet duygusuyla hem de toplumsal bir sorumluluk çerçevesinde talibiz… Katılımcı, iletişime açık ve saydam bir yönetim anlayışıyla ve bu doğrultudaki çalışma programımızla, düşünsel, politik, kültürel mirasımıza ve toplumsal sorumluluklarımıza sahip çıkacağız.
25 Mart 2012’de düzenlenecek Genel Kurul’a listemiz ve projelerimizle geliyoruz. Sizden hem yetki istiyor hem de yeni sürece ortak geleceğimiz için destek vermenizi bekliyoruz… Yetki ve destek verin, “Gelenekten Geleceğe” tüm Mülkiyeliler başarsın…


GELENEKTEN GELECEĞE MÜLKİYE

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Geleceğe bir adım daha atıldı. Teşekkürler!